Tuesday, July 19, 2011

ÇAKMA STAR-3.Bölüm-Birine mi benzettin?


Minyeon Kyuhyun’un muzip bakışları karşısında bir Donghae’ye, bir Ryewook’a, bir de Siwon’a baktı. Hepsi meraklı gözlerle MinYeon’a bakıyordu.
Minyeon ise durumu nasıl toparlayabileceğini düşünürken aklına her zamanki yöntemi gelmişti yine.
Kyuhyun’a dönerek “Oppa, birine mi benzettin beni? Ah ne kadar şanslı olurdum seninle daha önce tanışmış olabilseydim. Ama olsun bugün 4’ünüzle birlikte karşılaşmak, ah tıpkı rüya gibi” derken bir yandan gözlerini kısmış başı dik hayal alemindeymiş gibi rol yapıyordu.

Kyuhyun karşısındaki kızın bugün parkta gördüğü kız olduğuna bu kadar eminken, genç kızın, söylediklerinin doğruluğunu ispatlayan hal ve hareketleri genç adamın kendisinden şüphe etmesine sebep olmuştu.

Kyuhyun burnunu kıvırarak “Benzettim heralde.” Derken Donghae çantasından resim çıkartıp imzalayarak karşısında, gülen gözlerle ona bakan genç kıza uzattı. Minyeon fishyciğinin ona verdiği imzalı resmi bir çırpıda kaparak gülen ve yalvaran gözlerle diğerlerine tek tek baktı. Kyuhyun’a baktığında ise içinden birde özür diledi. “Oppa, mianhe (özür dilerim). Sana yalan söylemek istemezdim. Ama inanır mısın evil halin seni daha çekici yapıyor.” bunu düşününce gülümsemesine engel olamadı.
Ryewook’un da imzalı resmini aldıktan sonra Siwon’a dönüp “Oppa sen iki tane imzalı resim verebilir misin?” diye sordu. Siwon’un yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ortaya çıkan gamzesinin, kalp atışlarına tekrardan ivme kazandırdığını hisseden Minyeon açıklama yapma gereği hissetti. Benim TripleS bir arkadaşım var ama senin için ölüp bitiyor. Bu imzalı resmi benden alacağı kesin. O yüzden birtane de kendim için istiyorum.” Dedi. Siwon sürekli duyduğu kelimeleri tekrardan duyuyordu. Aslında ne kadar yakışıklı olduğunu duymak Siwon’u bunaltan şeylerden biriydi.
Ama karşısındaki sevimli hayranını kıramayıp ikinci bir imzalı resim daha verdi. Siwon’dan da imzalı resimleri kapan MinYeon Kyuhyun’a dönüp, “Oppa, sende bana güzel bir imzalı resmini verir misin?” dedi yüzünde masum bir ifadeyle. Azönce söylediği yalanın pişmanlığını hissediyordu hala.
Kyuhyun iki tane resim imzalayıp karşısındaki genç kıza uzatırken “eminim arkadaşın benim de hayranımdır. Ben sana ikinci resmi istemeden veriyorum.” dedi koltukları kabarmış başı dik bir şekilde. Minyeon gülümseyerek “aslında senin çocuk gibi olduğunu düşünüyor" deyince Kyu'nun yüzündeki düşüşü görür görnez "ama  imzanı başka bir elf arkadaşıma doğum gününde hediye edebilirim, heralde onun için en güzel doğum günü hediyesi bu olur" diye kırdığı potu düzeltmeye çalıştı.
Kyuhyun karşısındaki kızın, egosunu incitmiş olmasını yok sayarak “emin misin benden hoşlanmayacak kız var mıdır bu dünyada?” dedi alaycı bir bakışla.
O sırada kapıdan giren minyeon’un babası kızının 4 delikanlı ile konuştuğunu görünce yanındakilerin kim olduğunu merak ederek yanlarına gitti. Yanlarına geldiğinde kızının hayran bakışlarla yanındaki delikanlılara baktığını gören babası, 4 genci süzünce; kızının hayran olduğu Super Junior grubunun üyeleri olduğunu fark etti.
Bu sırada Siwon hayranından müsaade isteyerek diğerlerine “Gitme zamanı, diğerleri bizi bekliyor.” Dedi saatine baktıktan sonra.

Genç kız hayranı olduğu 4 delikanlının arkalarını dönüp gidişlerini izlerken sağ taraftan gelen babasını fark etmemişti. Kızıyla uğraşmayı seven JiSub, “bunlar şu futbol takımından değil miydi?” diye gülerek kızının dalgın bakışlarını üzerine çekmeyi başardı.
Minyeon’un bu gece için böyle hoş giyineceğini tahmin etmeyen Jisub, kızının elini tutarak “bu akşam, güzel kızım benim için ne hoş giyinmiş.” Diye iltifat etmeyi de unutmadı.
Hayranı olduğu 4lünün arkasından bakarken babasının kendisiyle hem dalga geçip ardından da iltifat etmesi üzerine babasının yanağına kocaman bir öpücük kondurdu ve “Appa, gitmiyor muyuz?” diye sordu kocaman gülen gözlerle.

Güzel geçen akşam yemeğinden sonra otele döndüklerinde yorgunluktan kendini direk duşa atan MinYeon, akan suyun altında bugün başından geçen tatlı ve komik maceraları düşündü. Bugün kesinlikle dünyanın en şanslı insanı olduğunu düşünüyordu. Tabi söylediği tatlı yalanları aklına bile getirmek istemiyordu.

Duşunu alıp saçlarını kuruladıktan sonra pijamalarını giyip yatağa uzandı. Kulaklığını takıp mp3’ünü açtığında  Kyu’nun Pasta dizisini izlerken sürekli duyduğu sesi geldi kulaklarına ‘Listen to You’. Bu şarkıyı her dinlediğinde “Şep” diyerek bir gülümseme otururken yüzüne; bu sefer bugün Kyu’ya söylediği yalanlar geldi aklına ve kendi kendine güldü.

Yataktan kalkarak balkona çıktı, gökyüzüne baktı. Yıldızlarla donanmış gökyüzü, yarın havanın ne kadar güzel olacağını müjdelerken, MinYeon gününün şu gökteki yıldızların bile kısakanabileceği bir güzellikte geçtiğini düşündü.
Şarkıya eşlik etmeye başladığında yan balkonda sessizce onu dinlemekte olan delikanlıdan habersizdi.
Kyuhyun oyununun başından kalkmış, balkona biraz temiz hava almak için çıkmışken yan balkonda kendisinin şarkısını söyleyen kızı izlemeye başladı. “Bu kız kesinlikle tam bir yalancı “diye geçirdi içinden.”Sabah ki kız olduğuna eminim. Sesi bile aynı” diye devam etti düşünceleri.
Genç kız gökyüzüne karşı şarkı söylerken birden dönüp yan balkona baktı ve onu dikkatle izleyen Kyuhyun ile göz göze geldi. Minyeon yaşadığı şokla nefes almayı unuturken, Kyuhyun, Minyeon’a göz kırparak “Sen olduğunu biliyordum.” Dedi.
Minyeon yalanının ortaya çıkmasıla rezil olduğuna mı yoksa Kyu’nun onun tam bir yalancı olduğunu düşünmesine mi üzülmesi gerektiğine bilemedi.
Kekeleyerek konuşmaya başlamadan önce kulaklığını çıkararak “Şey ben, ben aslında…” cümlenin sonunu getiremeyince de başını önüne eğip “Ben özür dilerim. Ama Donghae oppa bana öyle bakarken ‘aslında Japon bir şarkıcı değilim’ diyemedim.” Dedi ve kafasını kaldırıp da baktığında Kyu’nun orda olmadığını görünce, “Delirmeye başladım galiba, az önce burada değil miydi? Yoksa tüm gün yaşadıklarım böyle bir hayalden mi ibaretti.” Diye korkuyla içeriye koşarak çantasından bugün aldığı imzalattığı resimleri aldı. Ve her birini tek tek öperek, “hiç olmazsa bu kısmı doğruymuş” dedi.
 “Allahım söylediğim yalanlar için özür dilerim ne olur beni affet, delirmek istemiyorum.” Diye gözlerini kapamış yalvarırken kapının sesiyle gözlerini açtı.
Kim geldiği hakkında en ufak bir fikri olmadan kapıya yöneldiğinde “kimsiniz?” sorusunu yöneltti ve duyduğu cevap kalbinin tekrar hareketlenmesine sebep oldu.

“Cho Kyuhyun”
-Bölüm Sonu-

Çingukum bu bölüm biraz sıkıcıydı özür dilerim:( İnşallah bir dahaki bölüm daha güzel olur.

Friday, July 15, 2011

Miss A UÇURACAK


Miss A grubu, bir albümle geliyor ama içinde yok yok:)
Şimdiden çok heyecanlandım. Umarım şarkılarda kulağıma hitap eder de şöyle MissA dinlerim uzun bir süre:)

İşte Şarkı listesi

01. One To Ten
02. Good Bye Baby
03. Help Me
04. Break It
05. Mr. Johnny
06. Play The Music DJ
07. Step Up
08. Breathe
09. Blankly
10. Love Again
11. Love Alone
12. Bad Girl Good Gir
13. Good-bye Baby (Silver Mix)

Wednesday, July 13, 2011

ÇAKMA STAR-2.Bölüm "Ne Star Ama, Çakma Star"


Genç kız parktan uzaklaştığında cebinden telefonunu çıkarıp saatine baktı. Saat nerdeyse 4 olmuştu, acaba nerde lezzetli bir akşam yemeği yiyebilirim diye düşünürken üstünün yağmurdan dolayı ıpıslak olduğunu fark etti ve otele dönüp en azından üstünü değiştirmeye karar verdi.
Çok da uzakta olmayan otele üstü sırılsıklam olduğu için taksiyle gitmeye karar verdi. Yaklaşık 10 dakika sonra otele vardığında  odasına çıkıp, üstünü değiştirdi.Minyeon, belki babamın akşam yemeğinde randevusu yoktur diye düşünüp tam babasını arayacaktı ki telefonu çaldı. Arayan babasının yardımcısı Kanghyuk ajussi idi.
...
Minyeon telefonu kapattıktan sonra kendini hemen duşa attı. Bu akşam Pekin’in en ünlü restoranlarından birinde babasıyla birlikte bir akşam yemeği yiyecekti. Her ne kadar yemeğin konsepti iş yemeği olsa da Minyeon için babasıyla geçirdiği tüm zamanlar çok değerliydi.
Duştan çıkıp da saçlarını kuruladıktan sonra, bu akşam için giyebileceği uygun bir kıyafet seçmeye çalışıyordu getirdiği kıyafetleri arasından.Kıyafetlerine baktığındaysa tam bir umutsuz vaka olduğunu kabul etti, düşmüş bir suratla. Renkli pantolonları ya da şalvar tipli eteği kesinlikle bu akşam giymek için uygun kıyafetler değildi. . Babasının kızı olarak babasının yanına yakışacak hoş bir imaj çizmeliydi bu akşam. Çıkıp alışveriş yapmayı düşündü ama saat çoktan 4.30 olmuştu ve babası 5.30 da gelip onu otelden alacaktı.
Son bir ümitle diğer dolabın kapağını açtığında , siyah, üzerinde sarkık iplerle renkli boncuklar dikilmiş, boyu diz kapağına kadar olan eteği gözüne ilişti ve aklına birdenbire bu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fikir geldi.
Makyaj çantasından makasını alıp etekteki tüm boncukları tek tek, içi cız ede ede ipleriyle keserek eteği düz siyah bir eteğe dönüştürdü.Her ne kadar bu eteği sırf bu renkli boncuklarından sebep almış olsa da böyle bir durumda başka bir seçeneği kalmamıştı.
Biraz hüzünle, biraz umutlu eteği hemen üzerine geçirdi. Üstlük olarak da siyah bisiklet yaka streç bir tişört giydi.
Kıyafetine renk katabilmek için dün annesine hediye etmek için aldığı nil yeşili fları boynuna taktı.
Aynada gördüğü görüntüden memnun bir şekilde makyaj masasına oturup makyaj çantasını açtı. Gözlerine rimel ve dudaklarına parlatıcı sürerek bu akşam saf masum kızı oynamaya karar verdi.
Babasının gelmesine daha 20 dakika vardı ama MinYeon akşam için hazır hale gelmişti bile. Lobiye inip babasını orda beklemeye karar verdi. Lobide bir koltuğa oturup babasını beklerken resepsiyon görevlisi bayan ile konuşan iki delikanlıya kaydı gözü ve “şu sağdaki uzaktan ne kadar da Ryewook oppaya benziyor öyle” diye düşünüp biraz daha yakınlarına gitmek için oturduğu yerden kalktı.
Yaklaştığındaysa Ryewook sandığı kişinin gerçekten de Ryewook olduğunu anlayınca kalp atış ritmi bir anda iki katına fırladı.
Heyecandan olduğu yerde takılı kalan Minyeon, Ryewook’un yanındaki kişinin de arkasını dönmesiyle kalp ritminin artık son seviyeye çıkmasına engel olamadı çünkü tüm erkek güzelliği ile Siwon ve tüm sevimliliğiyle Wookie karşısında duruyordu. 
Wookie resepsiyonistle konuşurken Siwon lobideki insanları süzüyordu ve o sırada ağzı iki karış açık kalmış ama yüzünde mutlu bir ifade olan genç kızla göz göze geldi. Genç kız o an iradesini tekrar eline alabildi ve yakışıklı oppasına doğru hareket ettirdi ayaklarını. Siwon’un  ona bakıp gülümsüyor oluşundan destek alarak selam vermeyi başarabildi oppasına.
Siwon karşısındaki kızın, kekeleyerek verdiği selamdan, bir elf olduğunu anladı ve yüzündeki gülümsemeyi daha da canlandırarak genç kıza selam verdi.
Siwon Ryewook’a dönüp “bak burada bir hayranımız var” diyecekken Ryewook Minyeon’a çoktan elini uzatıp selam vermişti.
Genç kız gözlerini Siwon'dan Ryewook’a çevirirken Wookie’nin gülen gözlerinin karşısındaki kalbinin tıpkı yavru bir serçe gibi kanat çırptığını fark etti. Bunca zaman onlarla imkan bulupta tanışabilme hayali kuran Minyeon, meleklerinden ikisi karşısındayken bunca zaman kurup durduğu tanışma sahnelerinin hepsi aklından uçup gitmişti. O sırada gelen Donghae ve Kyuhyun  ile birlikte Minyeon artık bir rüyada olduğunu düşünmeye başlayıp sol koluna bir çimdik attı.
Minyeon, Kyuhyun ve Donghae’ye daha bir şey söyleyemeden, Kyuhyun eliyle Minyeon’u işaret ederek “Sen! Sen bugün parkta yağmurda dans eden kızsın” dedi ve gülümsedi. Minyeon’un aklına, bugün parkta yanına gelen adam geldi ve şimdi fark etti ki o Kyuhyun’dan başkası değildi. “Yok artık ben iyice saçmalamaya başladım. Ne garip bir rüya oldu bu böyle” diye söylenirken “ madem bu bir rüya bari oppalarıma bu rüyada sarılayım, bir daha nasıl böyle bir rüya göreceğim ki” diye olanları anlamlandırmaya çalışırken bir yandan da fırsattan istifade etmeye çalıştı. Minyeon’u balık gözleriyle izleyip yüzüne gülümseme oturtan Donghae hayranının omzuna dokundu ve “merak etme rüya değil” diye karşısındaki genç kızı inandırmaya çalıştı. Ryewook ve Siwon’da Donghae’nin söylediklerini başlarıyla onaylarken Kyuhyun yüzünde muzip bir gülümsemeyle genç kızı süzüyordu.
O zaman bunu imzalı resimlerinizi vererek kanıtlayın lütfen” diye istekli gözlerle tek tek Donghae, Kyuhyun, Ryewook ve Siwon’a baktı.
Donghae çantasını açıp bir resim çıkartırken Kyuhyun, “ Sende Japon bir şarkıcıyken neden imzamızı istiyorsun ki” dedi gözlerini kısıp karşısındaki genç kızın tepkisini merak ederek. Donghae “Japon bir star mısınız? “ diye sordu gülümseyen bir yüzle. Minyeon ise fishyciğinin ona gülümsüyor oluşunun verdiği şoku  Kyuhyun’un evilliği ile atabilmişti. “
“Ya ya ne star ama, çakma star.”

Kiss Kiss-Kim Hyun Joong

muck muck xD

Tuesday, July 12, 2011

2NE1 Gümbür Gümbür Geliyor demek isterdim ama...

2NE1 size sormak istiyorum?
Ne zaman şöyle gümbür gümbür bir albümle geleceksiniz?
Lütfen bu sorum artık bir cevap bulsun

29 Temmuzda çıkacak olan albümün içeriği
01. I Am The Best
02. UGLY
03. Lonely
04. Hate You
05. Don’t Cry
06. Don’t Stop The Music
Yani bu demek oluyor sadece 2 yeni şarkı var. "Ugly" ve "Hate You"
Benim de işte bu konuya isyanım var:(
Ben sizin o güzel sesinizden birsürü yeni şarkı dinlemek istiyorum ama..
Neyse artık bu güzel olduğuna emin olduğum iki şarkı ile avutacağız kendimizi

Miss A'dan Good Bye Baby


Albüm 18 Temmuz'da çıkıyor:)
Eminim çok güzel bir albüm olacaktır:=)
Ee grup güzel olunca şarkı güzel olmaz mı?

Min'in teaseri

Twitter’da IU’nın sahtesi çıktı


Sahte IU twitter’ı karıştırdı.
 11 Temmuzda  aktris Hong Sua, paylaştığı bir resmin altına IU’nun “Unni benim,IU” yorumu üzerine Hong Sea “Gerçekten IU musun?” diye twit attı. “Unni ne diyorsun. Benim IU” demesi üzerinde twitter sakinleri ve hayranları arasında karışıklık çıktı.

SahteIU profil resmini değiştirdi ve profil bilgilerine de orijinal me2day hesabını ekledi.

Ancak IU’nun ajansı LOEN Entertaiment “IU’nun bir twitter hesabı yok” ve “Kiss&Cry programını daha yeni tamamladı,şu an sadece okul derslerine yoğunlaşmış durumda” diye açıklama yapıp durumu açıklığa kavuşturdu.
12 Temmuz’da Hong Sua sahte twitter hesanbına tekrar twit atıp “Senin sahte olduğunu biliyorum! IU sinirledindi, onun adını kullanmayı brak” dedi.

Yorum: Bence IU'muz bir an önce gerçek bir twitter hesabı alarak hem onu yakından takip etmemize fırsat vermeli, hem de böyle sahtekarlıkları önlemiş olur.

Hyun Joong'un Kiss Kiss klibi geliyor:)

İşte KeyEast'in yaptığı açıklama

Key East'den merhaba

Programa göre Kim Hyun Joong'un 'Kiss Kiss' şarkısının klibi 13 Temmuz Çarşamba günü gece yarısında yayınlanacak. (Yani bizim saatimizde bu akşam 6'da)

'Kiss Kiss' video klibi önce Kim Hyunh Joong'un resmi youtube adresinde (
http://www.youtube.com/kimhyunjoong606), daha sonra da resmi internet sayfasında http://www.hyun-joong.com bu adreslerin yanı sıra mp3 paylaşım siteleri hakkında dikkatli olacağınızı umuyoruz.

Teşekkürler


İngilizceye çeviren:  Hyun-Joong.com + xiaochu @ Quainte501.com

Monday, July 11, 2011

Park Jung Min'in ilk Tayland Fan Toplantısı

Park Jung Min'in ilk Tayland Fan Toplantısı


Odanın ortasında kanepede

JungMin biz odaya adım atar atmaz yüzünde güneş parıltısı gibi kocaman bir gülümsemeyle bizleri harşıladı ve ‘Sawasdeekab’ dedi. ( Sanırım Tayland dilinde hoş geldiniz gibi bir şey)

JungMin genelde mutlu olan biri olmasına rağmen Not Alone albümünde sert ve keskin bir imaj vardı. Daha sonra onla konuştuğumuzda ise hala aynı Park Jung Min olduğunu şu an Tayland dili çalışarak eğlendiğini söyledi. Park Jung Min’in öyle bir karizması varki hayranları eğer o gece yarısı bile gelmiş olsa onu havaalanında karşılıyorlar.”

“Tüm Taylandlı hayranlarım beni memnun ettiler. Sıcacık hissettiriyorlar. Tayland’da hava sıcak olduğu için böyle söyleyebilirim (Güler). Gerçekten çok mutlu hissediyorum ve tüm hayranlarımın da mutlu hissetmesini istiyorum.” Yüzünde kocaman bir gülümsemesiyle bu sözünü Taylandlı hayranlarına ispatladı.

Park Jung Min, Tayvan, Tayland ve Kore gibi asya ülkelerinde oldukça ünlü olan erkek grubu SS501’in bir üyesi olarak tanınmıştı. Solo albümünü çıkararak hayallerini bir adım daha ilerlettiğini gösterdi.Aslında sahneye tek başına çıkmak onu korkutuyordu ama hayranlarının onun yanında olması ve onu desteklemesi bu korkusunu atlatmasına yardım etti.

‘Solo albümümü çıkarırken gerçekten heyecanlı ve edişeliydim.Ama yeni deneyimlerimle bu korkumu atlattım. Kendime daha fazla inanmaya başladım ama bu aynı zamanda daha fazla çalışmam gerektiğini de biliyorum.Bu albümü hazırlarken bir sürü süreçten geçtik, hayatımdan ilham alarak bu albümde 3 tane şarkı besteledim.

Albümün çıkış tarihi ertelendi ve böylece albüm için daha fazla zaman harcadık. Daha çok çalışmak zorunda kaldım. Ama sonuç iyi olduğu için gerçekten minnettarım.

‘Not Alone Albümü”

Jung Min 3 şarkıdan oluşan single’ını bize tanıttı. Not Alone şarkısıyla tanıtını yapan Jung Min Tayvan listesinde olan Tek koreli sanatçı.
Şarkı yalnızlık hakkında olsa bile bu şarkı ‘ben yalnız bir adamım’ anlamına gelmiyor. Şarkı biz yalnız değiliz çünkü hepimiz biriz demek istiyor. Bu yüzden yalnız hissetmeyi önlemek için söylenebilecek şarkılardan biri.
Albümün bir sonraki şarkısı ‘Do You Know’. Şarkının sözlerinde bir kişiye hayatındaki özel insanı tanıyor musun diye soruyor. Albümdeki diğer şarkı da “Everyday is a Chrismas day” isimli şarkı. Bu şarkının rahatlatıcı bir tınısı var ve şarkıda da eğer sevdiğiniz bir insanı gördüyseniz her günün bir Noel günü gibi olacağını anlatıyor. Bu hayranlarının onu gördüğünde hissettiği duygu olabilir.
JungMin albümünde sert görünüşünün yanında güçlü ses efektleri ve orkestra ve rock müziğinin harmanlası bu albümü özel yapan şeylerden.
‘Cazibemin nerde olduğunu merak mı ediyorsunuz? (Gerçekten de beklenilenden de uzun süre sessiz kalmıştı) Gerçekten bilmiyorum ama hayranlarım iyi bir cevap verir belki de. Ama sevimliliğimin ve dostcanlısı kişiliğimin beni çekici yaptığı söylediğinde onlara katılıyorum.Aslında istediğim tek şey, herkesin beni Park Jung Min isimli adam olarak hatırlamalarını istiyorum

JungMin’in sıradan bir günü

‘Yeni bir eve taşındım bu yüzden müziğin yanında ev dekorasyonuyla da ilgileniyorum. Alışveriş merkezinde mobilya bakınmayı seviyorum, bu aynı zamanda benim hobim. Aynı zamanda şu an olduğumdan farklı bir karakteri canlandıracağım bir Tayvan dizisi projem var.Also. İlgi çekici olacak lütfen dizimi bekleyin ve destekleyin. Son olarak da lütfen solo albümü mü de destekleyin. Üzerinde gerçekten çok çalıştım.Ve beni bunca zaman destekleyen Taylandlı hayranlarım lütfen beni desteklemeye devam edin. Sesinizi yaşadığım yer, Kore’ye kadar duyurun.
...Ah bu çocuk yalnız olmadığını biliyo

Sunday, July 10, 2011

T-ara İnkigayo Sahne Arkası Resimleri

T-ara kızları cıvıl cıvıl:)
Bu resimleri görüp onlara hayran kalmamak mümkün değil:)
Poly poly şarkısının Inkigayo'da sergilemeden önce sahne arkasında kızlarımız beklerken eğlenmeyi biliyorlar:)
Aja aja fighting kızlar:))
Oh lıkır lıkır lıkır. Sahnede dökeceksiniz terleri şimdiden depolayın :)
Ama çok tatlısınız siz ya:)


2NE1 WORLDWIDE Season 3 Teaser

Japon Komedyenler G-Dragon ve SanDara'yı taklit ettiler


Geçenlerde Japon Komedyenler Tokuko and RG G-Dragon ile SanDara'nın imitasyonu haline dönüşmüşler:))
RG G-Dragon'un Tonight şarkısındaki yeşil ceketini giymiş. Adını RG-Dragon yapmış:)
Tokuko da Sandara'nın Fire'daki palmiye ağacı saçını taklit etmiş:)

ÇAKMA STAR-1.BÖLÜM-Ben Japon Bir Yıldızım


Min Yeon Pekin sokaklarında dolanırken daha dilini yeni yeni öğrenmeye başladığı bu yabancı ülkede kendini hiç olmadığı kadar yalnız hissediyordu.
Yanında ne konuşabileceği bir arkadaşı vardı ne derdini paylaşabileceği bir annesi. Annesi geçen ay sevdiği adamla dünya evine girip Amerika’ya taşınmıştı. Kızını da beraberinde götürmek istemiş fakat MinYeon sevdiği şehirden ve babasından uzak kalmayı göze alamadığı için Seoul’de kalmayı tercih etmişti.
Babası geçen hafta iş dolayısıyla Pekin’e gideceğini söylediğinde MinYeon’da değişiklik olur diye babasının peşine takılmıştı.

MinYeon babasının yine bir iş toplantısına katıldığı bugün de kendini Pekin sokaklarına atarak biraz bu şehri tanımak istiyordu.

Yaya geçidinde yeşil ışığın yanmasını beklerken yanında hararetle tartışan iki gence kaydı gözü. Ne dediklerini tam olarak anlamasa da cümle arasında Super Junior adını duyduğuna emindi. Çat pat Çince’siyle anladığı şeyler Cumartesi günü konser hemde Super Junior’un. Bu mümkün olabilir mi. Super Junior M ekibi Minyeon’un şansına Çin’de konser vereceklerdi. Hemen kızların peşine takıldı onlara konser biletlerini nereden alabileceğini soracaktı ki kızların başka konuya geçtiklerini fark etti. Gene de yılmak yok deyip selam verdi.

“Çok güzel” diye püfledi Minyeon. “E yani Super Junior biletlerinin bugüne kadar kalabileceğini düşünmen aptallıktı tabi” diye de söylenmeden edemedi. MinYeon şansının bu sıralar pek ondan yana olmadığını fark edip vitrinlere baka baka yürümeye devam etti.
İlerde bir park gördüğünde ayaklarına kara sular indiğini fark etti ve kendine dinlenme hakkı tanıdı. Pek de kalabalık olmayan parkta bir banka oturdu.

Çantasından mp3’ünü çıkarıp her birini birbirinden ayırt edemeden sevdiği grubu Super Junior’un No other şarkısını açtı. Başını gökyüzünü çevirerek şarkıyı bir yandan mırıldanıyor bir yandan da şarkıya kendi hayal dünyasında bir klip çekiyordu.
Şarkı bittiğinde havada kara bulutlar belirmeye başlamıştı. Birkaç yağmur damlası yüzüne düştüğünde mp3’ünde çalan şarkı grubun en sevdiği şarkılarından biri Bonama’ydı.
Yağmur çiselediği için parkta olan birkaç kişi de kalkıp gitmişlerdi. Parkda yalnız kaldığını anlayan MinYeon en sevdiği şeyi yapacaktı, oppalarının şarkılarına yeniden klip çekmek!
Çantasını bankın üzerine bıraktı ayağa kalkarak bunca zaman sürekli kliplerini izlemekten ezberlediği bonamana dansını yaparak şarkıya eşlik ediyor, ve sözlerini yüksek sesle söylüyordu.

O sırada yolun kenarında bir araba durmuş içerisinde iki kişi oturuyordu. Birisi elinde telefon biriyle görüşme yapıyor, diğeri de parkta çılgınca dans edip bağıran genç kıza gülümseyerek bakıyordu. “Bu dans hareketleri neden bana bu kadar tanıdık geliyor” diye geçirdi içinden gülümserken.
Arabadan şemsiyeyi alıp dışarıya çıktı. Parkta dans eden kızın yanına gitti. Genç kız artık dans etmeyi bırakmış yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Shining Star şarkısını seslendiriyordu, bir yandan da kollarını iki yana açmış dönüyordu.

Genç kız her dinlediğinde ayrı alemlere gittiği Shining Star şarkısı çalmaya başladığında bağıra çağıra şarkıyı söylerek tüm yalnızlığını atmaya çalışıyordu. Şu an dünyada ondan başka kimse yoktu. O ve 12 tane meleği.

MinYeon o sırada kendine yaklaşmakta olan genç adamı fark etmediği için dönerken kolu genç adamın şemsiyesine çarptı ve bir anda duraksadı. Başının dönmesini engellemeye çalışarak karşısında keyfini bozan koca gözlüklü, adama baktı.

SungMin arabadan şemsiyeyi alıp çıkan Kyuhyun’a bakarken bir yandan da menajerine arabanın durumunu anlatıyordu.

Kyuhyun genç kıza yaklaştığında genç kız onu fark etmemişti bile. Yüksek sesle yüzünde kocaman bir gülümseme ile Shining Star şarkısını söylüyordu. Yüzünde bir gülümseme belirdi. “Bir Elf” diye geçirdi içinden gülümserken. Genç kız kendi etrafında dönerken Kyuhyun’un şemsiyesine çarpmış  belli ki bu yüzden sinirlenmişti.

Çince “Önünüze baksana” diye saçma bir cümle kurdu genç kız belli ki Çinli değildi. KYu genç kızın yüzünü incelediğinde Koreliye benziyor diye düşünüp “Koreli misiniz?” diye sordu. Genç kız karşısındaki delikanlının kendisni Korece Korelimisiniz diye soruşundan kuşkulanıp etrafa bakındı ve ilerde arabada birinin onlara baktığını ve telefonla konuştuğünü fark etti.Hemen aklında yanıp sönmeye başlayan tehlike lambalarını fark etti ve Japonca “Ne diyorsunuz anlamadım” dedi ve devam etti “ Ben Japon bir yıldızım, şu an burada klip çekimi yapıyoruz tüm sahneyi mahvettiniz” diye de sitemle sözünü devam ettirdi. Kyu ayak üstü 10 tane yalan söyleyen bu kızın halinden endişeli olduğunu fark edince açıklama yapma ihtiyacı hissetti. “Yanlış anladınız Super Junior grubunun şarkısını söylüyordunuz da Korece telaffuzunuz da baya iyiydi sizi Koreli zannettim” dedi kendini belli etmemeye çalışarak.
Genç kız bankın üzerinden aldığı çantasını kapıp hızlı adımlarla yabancının yanından uzaklaştı. Geriye baktığında o kişinin de arabaya geri döndüğünü görünce derin bir nefes aldı ama yine de adımlarını sık atarak hızına ivme kazandırdı.

  1. Bölüm Sonu
((Biricik Çingum'a <3))

Friday, July 8, 2011

Jung Min'in 8 Temmuz 2011 tarihli tweeti

Canım oppam bugün twitter'a girdi ama ben ne yaptım kaçırdım:(
Ah filiz ah :(
Ah oppam ah bula bula bugünü mü buldun:(


Bugün oppam'ın telefonun başından trafik kazası geçmiş. Ne yazikki kurtulamamış. Ruhuna .... (yazmıyorum ki okumak zorunda kalmayın :)))


Bu resmi paylaşmış altına da şöyle yazmış.
으하하하! 차에 내려 뭔가 떨어지는소리에 보니 휴대폰이 ㅠㅠ 차가 오길래~ 막고 주울까하다 너무 빨리와서 기다렸는데 딱 내 휴대폰을 밟고ㅠㅠ사요나라!!! 몰레몰레! 얼마동안은 네 덕에 자유인이겠구나!^_^* http://t.co/UKGnkds

Bu da benim naçizane çevirim.

arabadan inerken birşeyin düştüğünü duydum.
sonra benim telefonum olduğunu farkettim
T_T
Onu almayı denedim ama çok hızlı bir araba geliyordu
bu yüzden beklemek zorunda kaldıım
ama araba telefonumu kırdı
Bye Bye telefonum
T_T
Bir süre özgür kalacağım
Teşekkürler