Tuesday, March 13, 2012

Geçmişteki bir anı --9.Bölüm

9.Bölüm


Siwon dün gece geç yattığı için kalkması öğlen saatlerini bulmuştu. 
"Okul başlayınca erken kalkmaya nasıl alışacağım ben ya" diye düşünürken okulun yarın başlayacak olması bunun cevabını öğrenmesinin yakın olduğunu aklına getirdi.

Kalktı elini yüzünü yıkayıp bir duş aldı mutfakta annesinin hazırlayıp dolaba koyduğu aperatiflerden birşeyler atıştırırken cep telefonu çaldı ve ağzındakini yuttuktan sonra çalan telefonu susturmaya karar verdi.

"alo" dedi telefondaki Shiwoo'ya.

İkili lisenin ilk yıllarından beri aynı sınıftaydılar ama bu ne yazık ki üniversite için geçerli değildi. Shiwoo bu yıl için üniversite giriş sınavlarında başarısız olmuş seneye tekrar deneyecekti.

"Yarın okul zımbırtısı yine başlıyor artık meşgul biri olup çıkarsın sen, bugün biraz takılalım mı?" dedi küçük bir sitemle beraber.

"oğlum ne zamandı kız kaprisleri yapar oldun sen ya" dedi siwon bir yandan da dolaptan çıkardığı kimbaptan  ağzına attı.

"nerdesin? ne yapalım?" dedi sonra da

Shiwoo ise "rainbow kafe'de olcak bizimkiler, oraya gideriz sonrasını düşünürüz" dedi.

Telefonda ikili birbirine "görüşürüz" dedikten sonra hazırlanıp evden çıktılar.

**------******-------**

Yuri ve Yoona dükkanlara girip çıkıyor. Beraber dolaşıyor, olup olmadık yerde resimler çekiniyor. Sanki artık  orada yaşamıyorlar da sadece turist olarak gelmiş gibi davranıyorlardı. 
Yuri bir haftadır Seouldeydi ama Yoona'sız hiç de çılgın şeyler yapmazdı. Yoona'da Yuri olmadığında o kadar sessiz sakin bir hale bürünürdü ki.

Kızlar gezmekten yorulmuşlardı, gözlerine güzel görünen bir kafeye oturdular ve iki icetea istediler en sevdikleri olan şeftaliliden.

Sıcak günün ve yorgunluklarının üstüne içtikleri soğuk çayları ile birlikte beraber çekindikleri resimlere bakıyorlardı. 

Yan masada kendi yaşlarında olduğu bir grup kızlı erkekli grup oturuyordu ve beraber yaptıkları çılgınlıklara sadece yeni bir tanesini ekliyor olacaklarını düşünerek Yuri; “biraz sosyalleşelim mi?” dedi.

Bunun ne demek olduğunu bilen Yoona elindeki fotoğraf makinesını kılıfına koyarak sırt çantasına koydu ve ikili beraber ayağa kalktılar.

Yan masaya giden ikiliden sözü alan Yoona olmuştu “selam” dedi en doğal gülümsemesi ile birlikte, “sizinle birlikte oturabilir  miyiz?”

Masadaki çocuklar önce kızlara sonra birbirlerine sonra tekrar kızlara baktılar ve iki erkek hemen ayağı kalkarak sandalyerlerini kızlara verdiler ve bu sırada da kendilerine yan masadan bir sandalye çekerken, “neden olmasın” dediler. Gruptaki iki 3 kız biraz bu durumdan rahatsız olmuş gibi davransalarda kızlara müsaade ettiler

Yuri ve Yoona önce kendileri tanıttı onlara öğrenci olup olmadıklarını sorup, kendilerinin öğrenci olduklarını söylediler.

5-10 dakika sonra masadaki kızlarda bu iki kızın aslında fena kimseler olmadığına kanaat getirdiler.

Yuri ve Yoona ikinci buzlu kahve siparişlerini verirken masadaki diğerleri de içecek bir şeyler aldılar. Bu sırada Yoona çalan telefonuna cevap verdi. Arayan yengesiydi ve yarın Seoul’e gelceğini söyledi Yoona’ya, yarın görüşmek için sözleşip telefonu kapattığında, oturdukları masadaki gençler kendilerine doğru gelen iki kişiyle  uzaktan selamlaşmaya başlamışlardı.

Masaya doğru gelen ikiliden birisi gözlerini dikmiş Yoona’ya bakıyordu, önce sağına bakan Yoona o kişinin kendisine baktığına kanaat getirdiğinde ise bakışlarındaki samimiyetin neden kendine bu kadar tanıdık geldiğini düşünüyordu.

Geçmişteki bir anı ---8.Bölüm

8.Bölüm

Kızlar afiyetle yemeklerini yerken Yuri “Bir kaç gün daha buradasın” dedi.Yoona ağzındaki yemeği mideye gönderdikten sonra “Yani ısrar edersen kalırım tabi ama bir evime gitseydim” dedi. Yuri de “Yengen aradı uyuyorken, Busan’daymış Birisi ölmuş heralde çok yakın bir arkadaşıymış. 2 gün sonra geleceklermiş.” Dedi.

Yoona’da dudağını bükerek, “Anahtarı bir insan nasıl unutabilir ya” dedi, kendine kızıyordu. Yuri de “Sen meleksin tatlım o yüzden unutmuş olabilirsin” dedi bir yandan da ramenin suyunu kaşıkla içiyordu. Yoona’nın “Yuri_aaaah” demesiyle Yuri’nin geri adım atması bir oldu. Yoona ne zaman Yuri’ye kızsa ona Yuri_ah derdi a’sını uzatarak.

Yuri “Ama şimdi neden kızıyorsun ya” diye kendini savunmaya geçecekken, Yoona “Ben demedim ona bana kör kütük aşık ol diye ya, her defasında tekrarlattırıyorsun.”

Aralarında bu diyaloğun oluşmasına neden olan olay ise 2 yıl önce yaşanmıştı. Lisede okulun en popüler çocuklarından olan Niall, Yoona’ya aşık olmuştu her ne yaparsa yapsın Yoona’ya duyduğu bu aşka bir türlü karşılık bulamıyordu. Bir gün okulun anons odasına giderek aşkını tüm okula ilan etmeye karar vermişti, gerçi okulda bilmeyen kimse kalmamıştı ama Niall ne kadar çok sevdiğini kendince Yoona’ya göstermek istiyordu.

Anons odasında kimsenin olmayışını fırsat bilerek mikrofonu açık hale getirdi ve Yoona sayesinde  öğrendiği korecesi ile

“Yoona, ben Niall. Seni ne kadar çok sevdiğimi herkes duysun istedim. Seni neden bu kadar sevdiğimi soruyorlar. Çünkü sen insan değilsin.” Demiş bu kısımda görevli gelip Niall’ı odadan çıkarmıştı ve Niall cümlesini tamamlayamamıştı. Yoona Bu sözün üzerine daha çok sinirlenmişti ve Niall’i gördüğü yerden uzaklaşıyordu. Niall Yuri’yi yalnız bulduğu bir anda yanına gelerek “Sen bir meleksin” kısmını söyleyemediğini açıklamıştı ama Yoona’nın bu hiçte umrunda olmamıştı. Konuşmayı Korece yaptığı için okuldaki kimse bir şey anlamamıştı Yuri, Yoona ve de Tiffany konuşulanları anlamıştı ama bu üçü de zaten iyi anlaştığı için o konuşma okulda Niall’in çılgınlıklarından biri olarak kalmıştı.

Kızlar akşam beraber yatmışlar ve günün yorgunluğunu atmak istercesine deliksiz uyumuşlardı.
Sabah ilk kalkan Yuri olmuş ve kahvaltıyı hazırladıktan sonra Yoona'yı uyandırmıştı.

Yarın okullar başlayacaktı. Okul maratonu başlamadan önce iki kafadar doğdukları ve özlemini çektikleri Seoul sokaklarında gezinmeye çıkmışlardı.

İkisi de 2PM grubunun hayranlarıydı hele ki Yoona'nın Wooyoung'a olan hayranlığı dillere destandı Los Angelesdaki okulunda. Yoona ve Yuri ikilisi sayesinde 2PM'in tüm şarkılarını biliyor hale gelen sınıf arkadaşları için Wooyoung tamamen bir tabuydu. Kimse onun için yakışıklı, çok güzel dans ediyor, ah çok ateşli ama gibi ifadeler kullanamazdı yoksa Yoona'nın gazabına maruz kalırdı. Yuri'nin de en sevdiği grup ise Shinee'ydi fakat Yoona ile birlikteyken hep 2PM dinlerdi.

Beraber Itewon sokaklarında dolaşırken her bir dükkanda çalan k-pop şarkılarını duymak Yuri'ye ve Yoona'ya ayrı bir heyecan veriyordu. "İşte bu ya. Kendimi buldum" dedi Yuri ve Yoona arkadaşını katıldığını belli etmek için o anda yanından geçtikleri dükkanda gümbür gümbür çalan "Nega çeyn çalaga" şarkısna eşlik etti.

İkisi de bu şehrin hayaliyle büyümüşlerdi. Nedenenin tam olarak ne olduğunu hatırlamasa da Yoona küçüklüğünden beri her zaman "Ben büyüyünce Kore'ye döneceğim" deyip dururdu. Yuri de arkadaşının bu isteğini heyecanla karşılar ve her defasında birlikte hayaller kurarlardı.


İşte şimdi hayallerin gerçeğe dönüştüğü andı.

Wednesday, March 7, 2012

Thursday, March 1, 2012

Wednesday, February 29, 2012

Ottomen nedir diyen mi var?

Şu ottomen nedir biliyor musunuz:D

Şu anda izlediğim dizinin adıdır:D

Nedir efendim bu dizi derseniz Japonya yapımı eğlenceli mi eğlenceli bir dizi.

Peki nerden geliyor bu ottomen kelimesinin anlamı, ne demektir bu ottomen, Japonya'da ne için kullanılıyor bu isim.

Biz kızların hayalini süsleyen ev işi yapabilen emek, ütü,dikiş,temizlik bunların her birinden anlayan, sadece anlamakla kalmayıp bunları severek yapan erkek modeline Japonya'da ottomen deniyor.

Bir ottomenimiz var dizide ama kırık sanmayın lütfen öyle değil aksine dizimizde kızımıza aşık felan da oluyor. Ama zevk meselesi değil mi yani bunlardan hoşlanıyor yani:)

İşte ben bu diziyi izliyorum. Bugün başladım ve 2.bölümdeyim. Gayet eğlenceli ilerliyor:D

Aa bu arada en büyük püf noktayı söylemeyi unuttum çocuğumuz ottomen olduğunu gizliyor. Çünkü annesi  çocuğunun erkek gibi bir erkek olmasını istiyor.

Neyse efendim bence izleyin görün:)

Buraya geliş amacım aslında diziyi tanıtmak değildi ya:D
Sevdiğim bir sahnenin gifini getirmek istedim aslında:D

Komik bir sahneydi:D

Sunday, February 26, 2012

Hiyori ayy sen nasıl tatlı bir şeysin ya:)

Hiyokoi ovasını izleyen var mı bilmiyorum ama ben izledim ve mest oldum efendim:)
Hele final sahnesi yok mu beni benden aldı.
E gifini yapmazsam olur mu? 
olmaz :D

Tumblr'a isyanım var

Tumblr sitesini takip edenler var mı bilmiyorum ama bu konuda şikayetim var. Ya neden JungMin ile ilgili paylaşımların sayısı bu kadar az. 
Ey TripleS'ler size sesleniyorum biraz atağa geçin tumblr'da ya.

Neyse bugün tumblr'de JM'i aratınca bulduklarım

Fondant Garden'dan 3 adet gif

 Surata bak da ya.
Sen nasıl bir şeysin ya.


Off...

Birde bu gif  var:D

Birisinin orda kar yağmışda verdiği tepki buymuş sözde:D

Velhasılı kelam, bu kadar arkadaş başka yok:(

Saturday, February 25, 2012

Aha bir tip daha sana:)

Ben bu anime de bu komik tipleri unutmamak için gif haline getirmeye çalışmaktan animeyi izleyemiyorum ya:)



biraz da netten bulduklarım:)





Zaten sen de Yuukiye asılmasan olmaz değil mi






Bu sahnelere bayılıyordum ya:D
Tüm kızlara pas veriyordu çapkın işte:D




Aidou sempai Kıvanç'ın anime hali değil mi sizce de:D




Ayy çok Romantik

Bu başlığımı izlediğim bir Romantik Filmden ya da diziden sonra söylemedim:)
Ya da gerçek hayattan bir hikayeye şahit olmadım.
Ya da en beteri başıma gelmedi. (oturup ağlamak istiyorum neyse...)

Evet Vampire Knight'da Yuuki'yi ne kadar kıskandığımı söylemiştim zaten. Bu sahne de yine kıskanma seviyemin tavanlarda dolaştığı sahnelerden biriydi.
Vampire Knight Guity Bölüm 1

Vampire Knight

Bu anime çok güzel ya:)
Zero nasıl birşeysi sen ya:)

Yuuki buna inanamıyorum ama seni kıskanıyorum ben ya




Kaname ve Zero gibi iki yakışıklı karizmatik anlayışlı erkeği de kendine aşık ettin helal sana:D
Pardon baştan beri sana aşıklardı zaten:D
Neden bu kadar tatlısın sen:D






Zerooooooooooooooooo 












Ohh iki çocukda sana yanık oynarsın tabi:D


bu sahnede ne gülmüştüm ama ya:D


oynayın bakalım oynayın:D