Tuesday, March 13, 2012

Geçmişteki bir anı ---8.Bölüm

8.Bölüm

Kızlar afiyetle yemeklerini yerken Yuri “Bir kaç gün daha buradasın” dedi.Yoona ağzındaki yemeği mideye gönderdikten sonra “Yani ısrar edersen kalırım tabi ama bir evime gitseydim” dedi. Yuri de “Yengen aradı uyuyorken, Busan’daymış Birisi ölmuş heralde çok yakın bir arkadaşıymış. 2 gün sonra geleceklermiş.” Dedi.

Yoona’da dudağını bükerek, “Anahtarı bir insan nasıl unutabilir ya” dedi, kendine kızıyordu. Yuri de “Sen meleksin tatlım o yüzden unutmuş olabilirsin” dedi bir yandan da ramenin suyunu kaşıkla içiyordu. Yoona’nın “Yuri_aaaah” demesiyle Yuri’nin geri adım atması bir oldu. Yoona ne zaman Yuri’ye kızsa ona Yuri_ah derdi a’sını uzatarak.

Yuri “Ama şimdi neden kızıyorsun ya” diye kendini savunmaya geçecekken, Yoona “Ben demedim ona bana kör kütük aşık ol diye ya, her defasında tekrarlattırıyorsun.”

Aralarında bu diyaloğun oluşmasına neden olan olay ise 2 yıl önce yaşanmıştı. Lisede okulun en popüler çocuklarından olan Niall, Yoona’ya aşık olmuştu her ne yaparsa yapsın Yoona’ya duyduğu bu aşka bir türlü karşılık bulamıyordu. Bir gün okulun anons odasına giderek aşkını tüm okula ilan etmeye karar vermişti, gerçi okulda bilmeyen kimse kalmamıştı ama Niall ne kadar çok sevdiğini kendince Yoona’ya göstermek istiyordu.

Anons odasında kimsenin olmayışını fırsat bilerek mikrofonu açık hale getirdi ve Yoona sayesinde  öğrendiği korecesi ile

“Yoona, ben Niall. Seni ne kadar çok sevdiğimi herkes duysun istedim. Seni neden bu kadar sevdiğimi soruyorlar. Çünkü sen insan değilsin.” Demiş bu kısımda görevli gelip Niall’ı odadan çıkarmıştı ve Niall cümlesini tamamlayamamıştı. Yoona Bu sözün üzerine daha çok sinirlenmişti ve Niall’i gördüğü yerden uzaklaşıyordu. Niall Yuri’yi yalnız bulduğu bir anda yanına gelerek “Sen bir meleksin” kısmını söyleyemediğini açıklamıştı ama Yoona’nın bu hiçte umrunda olmamıştı. Konuşmayı Korece yaptığı için okuldaki kimse bir şey anlamamıştı Yuri, Yoona ve de Tiffany konuşulanları anlamıştı ama bu üçü de zaten iyi anlaştığı için o konuşma okulda Niall’in çılgınlıklarından biri olarak kalmıştı.

Kızlar akşam beraber yatmışlar ve günün yorgunluğunu atmak istercesine deliksiz uyumuşlardı.
Sabah ilk kalkan Yuri olmuş ve kahvaltıyı hazırladıktan sonra Yoona'yı uyandırmıştı.

Yarın okullar başlayacaktı. Okul maratonu başlamadan önce iki kafadar doğdukları ve özlemini çektikleri Seoul sokaklarında gezinmeye çıkmışlardı.

İkisi de 2PM grubunun hayranlarıydı hele ki Yoona'nın Wooyoung'a olan hayranlığı dillere destandı Los Angelesdaki okulunda. Yoona ve Yuri ikilisi sayesinde 2PM'in tüm şarkılarını biliyor hale gelen sınıf arkadaşları için Wooyoung tamamen bir tabuydu. Kimse onun için yakışıklı, çok güzel dans ediyor, ah çok ateşli ama gibi ifadeler kullanamazdı yoksa Yoona'nın gazabına maruz kalırdı. Yuri'nin de en sevdiği grup ise Shinee'ydi fakat Yoona ile birlikteyken hep 2PM dinlerdi.

Beraber Itewon sokaklarında dolaşırken her bir dükkanda çalan k-pop şarkılarını duymak Yuri'ye ve Yoona'ya ayrı bir heyecan veriyordu. "İşte bu ya. Kendimi buldum" dedi Yuri ve Yoona arkadaşını katıldığını belli etmek için o anda yanından geçtikleri dükkanda gümbür gümbür çalan "Nega çeyn çalaga" şarkısna eşlik etti.

İkisi de bu şehrin hayaliyle büyümüşlerdi. Nedenenin tam olarak ne olduğunu hatırlamasa da Yoona küçüklüğünden beri her zaman "Ben büyüyünce Kore'ye döneceğim" deyip dururdu. Yuri de arkadaşının bu isteğini heyecanla karşılar ve her defasında birlikte hayaller kurarlardı.


İşte şimdi hayallerin gerçeğe dönüştüğü andı.

No comments:

Post a Comment